Akilci Antibiyotik Kullanimi
23 Aralık 2022

Enfeksiyon hastaliklari, halk sagligi açisindan önemli ve uygun antimikrobik tedaviyle basarinin saglandigi bir alandir. Bununla birlikte gerek toplumda gerekse hastanede kazanilan enfeksiyon hastaliklari akilci olmayan antimikrobiyal tedavilerin kullanilmasi sonucu tedavi edilememekte ve belki de hasta kaybedilmektedir. Uygun antimikrobiyal tedavi; sag kalim, komplikasyon ve kroniklesmenin önlenmesi, hastalik siddet ve süresinin kisaltilmasi açisindan önemlidir.

Hekimlerin elektronik ortamda reçeteleme davranislarinin analiz edilmesine imkan saglayan “Reçete Bilgi Sitemi (RBS)”nden yararlanilarak, birinci basamakta 2011 yilinda düzenlenmis reçeteler degerlendirildiginde; toplam 439.539.673 kutu ilacin reçete edildigi ve bunun %12,71 oraniyla 55.878.010 kutusun antibiyotiklerden olustugu tespit edilmistir. Düzenlenmis reçetelerin maliyet analizleri yapildiginda ise genel maliyetin % 14,14’ünü antibiyotikler olusturmaktadir. Bu durum ülkemizdeki ilaç tüketiminde önemli bir yeri olan antibiyotiklerin akilci kullaniminin önemini göstermektedir.

Ideal antibiyotik kullanimi için; dogru tani sonrasi dogru antibiyotik; en uygun yoldan, etkin dozda, optimum araliklarla, uygun süreyle verilmelidir. Dogru antibiyotik kullanimi için, mikrobiyolojik olarak kanitlanmis bakteriyel bir enfeksiyonun varligi mutlaka sorgulanmalidir. Tani açisindan gerekli degerlendirme yapilmadan ve enfeksiyon olmaksizin antibiyotik kullanilmasi, seçilen antibiyotigin yanlis olmasi, antibiyotik dozunun yetersiz veya asiri olmasi, doz araliklarinin uygunsuz olmasi durumlarinda antibiyotikler uygun kullanilmamis olur. Etkinligi bilinen bir antibiyotik yerine maliyeti daha yüksek ve yeni olan bir antibiyotigin seçilmesi, gerekli olmadigi halde ayni anda birden fazla antibiyotigin kullanilmasi, kültür sonucuna uygun olmayan antibiyotik kullanimi da antibiyotigin uygunsuz kullanimina örneklerdir.

Birinci basamak tedavi hizmetlerinde tüm antibiyotik reçetelerinin çogunlukla solunum yolu enfeksiyonlari için düzenlendigini gösterilmistir. Birçok solunum yolu enfeksiyonu vakasinda antibiyotiklerin gerekli olmadigina ve hastanin bagisiklik sisteminin basit enfeksiyonlarla mücadele edebilecek yeterlilikte olduguna iliskin kanitlar mevcuttur. Sadece bakteriyel enfeksiyonlara karsi etkili olan antibiyotikler; yaygin olarak yanlis kullanimin gözlendigi soguk alginligi veya grip gibi virüslerin neden oldugu enfeksiyonlar için çözüm degildirler ve virüsün diger insanlara bulasmasini önlemezler. Antibiyotik kullanimi gerektirmeyen durumlarda, enfeksiyon tasiyan hastalardan diger kisilere bulasmasini önlemek amaciyla enfeksiyon kontrol tedbirlerinin alinmasi yeterlidir.

Antibiyotiklerin yanlis nedenlerle veya dogru olmayan biçimde kullanilmasi, bakterilerin sonraki tedavilere karsi direnç göstermesine neden olabilir. Antimikrobiyal direnç, bu mikroorganizmanin neden oldugu enfeksiyonu tedavi etmek veya önlemek amaciyla antimikrobiyal ajanin etkisinin azalmasina veya yok olmasina neden olur. Bakteriler için antibiyotik direnci, bakterilerin herhangi bir antibiyotigin varligina ragmen üreyebilmesi ve enfeksiyon yapabilmesidir. Bunun sonucunda ise, daha sonra antibiyotige ihtiyaç duyuldugunda ise yaramazlar. Bu yalnizca antibiyotigi uygun olmayan biçimde kullanan kisi açisindan degil, sonradan dirençli bakteriye yakalanma riski olan herkes için tehlike olusturmaktadir.

Antibiyotik direnci tüm dünyada önemli bir saglik sorunu haline gelmistir. Antibiyotik-dirençli bakterilerin yol açtigi enfeksiyonlar, hastaligin ve ölüm oranlarinin artmasi ve  hastanede geçirilen sürenin uzamasi ile sonuçlanmakta ayrica tedavi maliyetlerinde de artisa neden olmaktadir. Antibiyotik kullanimi, insanlardaki normal bakteriyel floranin degismesine bu da çogu kez antibiyotik dirençli bakterilerin ortaya çikmasina ve ishal gibi yan etkilerin görülmesine neden olabilmektedir.

Unutmayalim ki antibiyotikler; ates düsürmez, agri dindirmez, virüslere bagli enfeksiyonlari tedavi edemez. Yaygin ve yanlis kullanildiginda ise hizla direnç gelisen antibiyotik, esas etki bekledigimiz bakterilerin neden oldugu enfeksiyonlarin tedavisinde de etkisiz hale gelir. Hekim reçete etmedikçe antibiyotik kullanilmamalidir. Hastalarin, daha önceki bir hastaliginda kullandigi antibiyotigin, tekrar benzer hastaliga yakalansa bile hekime danismadan kullanmamasi gerektigi konusunda bilinçli olmasi gerekmektedir. Özellikle grip ya da nezle gibi virüslere bagli solunum yolu enfeksiyonlarinda antibiyotiklerin tedavide yeri olmadigini unutulmamalidir. Hekim önerisi sonrasi reçete ile alinan antibiyotige, enfeksiyonu en etkili biçimde tedavi etmek ve direncin ortaya çikma riskini azaltmak için antibiyotikler dogru dozda, dogru sekilde ve reçeteye uygun zaman araliklarinda alinarak uygun biçimde kullanilmalidir. Hasta kendisini iyi hissetse bile tedaviyi hekimin belirttigi süreden önce sonlandirmamalidir. Aksi taktirde faydadan çok zarar getirecektir. Artmis veya reçetesiz alinmis antibiyotikler yerine her zaman tibbi reçeteli antibiyotikler kullanilmalidir.

Bakteriyel enfeksiyonlara karsi en önemli silahimiz olan antibiyotiklere direnç gelisimini önlemek için  antibiyotikleri dogru kullanma konusunda toplum olarak farkindaligimizi artirmamiz gerekmektedir.