Akilci Antibiyotik Kullanimi
Antibiyotiklerin
akilci kullanimi, öncelikle gereksiz antibiyotik kullanimini en aza
indirmeyi ve genel olarak her alanda (insanlarda, veteriner hekimlikte,
tarim, hayvancilik, tekstil vb. sektörlerde) antibiyotik kullanimini
azaltmayi ve bu sayede dogada bulunan antibiyotik miktarini kontrol
altina almayi gerektirmektedir. Bunlar arasinda, antibiyotiklerin
insanlarda tedavi amaciyla uygulanmasinin akilci olarak
gerçeklestirilmesi kisa vadede, diger antibiyotik kullanimlarinin
kontrol altina alinmasindan daha büyük bir etki ortaya çikartabilmesi
açisindan özellikle önemlidir.
Akilci
antibiyotik uygulamasi, antibiyotik tedavisinin gerektigi durumlarda
hastanin bireysel özellikleri göz önünde bulundurularak dogru
antibiyotigin uygun dozda ve dogru uygulama yoluyla, uygun tedavi süresi
boyunca gerçeklestirilmesini gerektirir. Burada dikkat edilmesi gereken
ilk husus, antibiyotik kullaniminin gerekliliginin dogru
degerlendirilmesi ve hastalarin bu konuda bilgilendirilmesidir.
Bir
hasta için planlanan ilaç tedavisinin akilci olmasi için, ilacin
etkililiginin, güvenliliginin, maliyetinin ve hastanin klinik durumuyla
(yas, allerji hikayesi, böbrek ve karaciger fonksiyonlari, gebelik gibi
özel durumlar, diger hastaliklar, yasam tarzi, kullandigi ilaçlar vb.
gibi) uygunlugunun degerlendirilmesi, planlanan tedavinin hastaya etkili
olarak anlatimasi ve hastanin tedaviye uyumunun izlenmesi
gerekmektedir. Dolayisiyla, akilci ilaç uygulamasi sadece “dogru” reçete
yazmayi degil, dogru muayene ve tetkiklerin yapilarak dogru taniyi
koymayi, hastayla etkili bir iletisim kurmayi, diger saglik
çalisanlariyla isbirliginde bulunabilmeyi ve hastanin tedaviye uyumunun
ve tedavinin etkililiginin izlenebilmesini gerektirmektedir.
Akilci
antibiyotik uygulamasi yukarida bahsedilen akilci ilaç uygulamasinin
genel gerekliliklerinin hepsini gerektirmenin yaninda, reçetelenen
antibiyotigin antibiyotik direnci açisindan ayrica degerlendirilmesini
gerektirmektedir. Piyasaya yeni sürülmüs ve dirençli
enfeksiyonlarin tedavisi için saklanmasi gereken ilaçlarin gelisigüzel
kullanilmasindan kaçinilmasi, buna bir örnek olabilir.
Dirençli
bakterilerin seçilmesini engellemek amaciyla genel bir prensip olarak
hastanin enfeksiyon hastaliginin tedavisi, akilci ilaç seçimi için
gerekli kriterleri saglayan ilaçlar arasinda etki spektrumu daha dar ve
daha uzun zamandir kullanilmakta olan ilaç (öncelikle monoterapi) olarak
planlanmalidir. Bununla birlikte enfeksiyon etkenin bilinmedigi ve
tedavinin bir an önce ampirik olarak planlanmasi gereken durumlarda
genis spektrumlu bir ajan tercih edilir. Benzer sekilde bazi durumlarda
antibiyotik direnci gelisimini engellemek için kombine antibiyotik
tedavisinin uygulanmasi gerekir. Bu kararlarin akilci olarak
verilebilmesi için hekimlerin ulusal ve uluslarasi kurumlarca hazirlanan
tedavi kilavuzlarini düzenli olarak takip etmeleri ve bu kilavuzlarla
uyumlu reçeteleme davranisi göstermeleri gerekmektedir.
Antibiyotikler Ne Zaman Kullanilmalidir?
Enfeksiyon
hastaliklari bakteriler, virüsler, funguslar ve parazitler gibi çesitli
mikroorganizmalarin neden oldugu hastaliklara verilen isimdir.
Enfeksiyon hastaliklarinin tedavisi, diger tüm hastaliklarin tedavileri
için de geçerli olmak üzere, ilaçli ve ilaçsiz tedavi olarak ikiye
ayrilabilir. Ilaçsiz tedaviler ilaçli tedaviye ek olarak
uygulanabilecegi gibi, tek basina da uygulanabilir. Enfeksiyon
hastaliklarinda ilaçsiz tedavi uygulamalarinin ana fikri vücudun
enfeksiyon hastaliklarina neden olan patojen mikroorganizmalara verdigi
cevabin daha etkili olmasinin saglanmasi ve patojen mikroorganizmalarin
vücutta yasamasi, çogalmasi ve farkli insanlara bulasarak yayilmasina
kolaylik saglayan faktörlerin ortadan kaldirlmasidir. Bu sayede
enfeksiyonlarin tedavisi vücudun kendi bagisiklik sistemi tarafindan
saglanabilecegi gibi, antimikrobiyallerin etkileri de artirilabilir.
Enfeksiyon
hastaliklarinin ilaçli tedavisi enfeksiyona neden olan mikroorganizmaya
göre degisiklik göstermektedir. Örnegin, toplumda yaygin olarak
kullanilan antibiyotik ilaçlar sadece bakteriyel enfeksiyonlarin
tedavisinde etkilidir. Dolayisiyla, bir hastaligin tedavisinde
antibiyotiklerin kullanilmasi için, klinik olarak ve/veya laboratuvar
testlerine dayanarak bakteriyel enfeksiyon tanisinin konmasi
gerekmektedir.
Toplum
genelinde antibiyotik kullaniminin en sik nedenlerinden birisi olan üst
solunu yollari enfeksiyonlarinin büyük bir kismi viral enfeksiyonlara
baglidir. Bu hastaliklar genellikle kendi kendini sinirlayan ve doktorun
tavsiye ettigi ilaçsiz tedaviye hastanin uyunç göstermesi durumunda
herhangi bir komplikasyona neden olmaksizin 7-10 süre içinde tam
iyilesme saglanan bir klinik tabloya neden olurlar. Virüslerin neden
oldugu enfeksiyon hastaliklarinin tedavisi için antibiyotik kullanimi
hastaligin iyilesme sürecini hizlandirmayacagi gibi hastada
antibiyotiklere dirençli bakterilerin seçilmesine ve daha sonra bu
bakterilerin, hastada veya hastayla temas eden baska insanlarda
antibiyotige dirençli bakteriyel enfeksiyon hastaliklarinin gelismesine
yol açmasina, neden olabilir.
Viral
enfeksiyonlarin neden oldugu hastalik tablosu klinik olarak bakteriyel
enfeksiyon hastaliklarina büyük ölçüde benzerlik gösterdigi için bu
taninin sadece hekim tarafindan konulmasi önemlidir. Hekimlerin de
bakteriyel enfeksiyon tanisi koyarken ulusal ve uluslarasi tani ve
tedavi rehberlerine uyum göstermeleri gerekmektedir.
Hastalik
etkenin bakteriler olduguna karar verilmesi durumunda da, ilaçli
tedavinin tek tedavi olmadigi göz önünde bulundurulmali ve ilaçsiz
tedaviye gereken özen gösterilmelidir. Bazi bakteriyel enfeksiyonlarin
da kendilerine sinirlayan hastalik tablolarina neden oldugu ve dikkatli
izlem ve degerlendirmeyle sadece ilaçsiz tedaviyle tedavi
edilebilecekleri unutulmamalidir.
Hastaya
antibiyotik tedavisi reçetelenmesi durumunda, bu tedavinin uygun ve
yeterli olmasi, hastanin tedaviyi anladigindan emin olunmasi, hastanin
tedaviye uyumunun ve tedavinin etkililiginin degerlendirilmesi
gerekmektedir.